|
|
| Silence. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Pandora Monica Chase Mod & Afrodit Kızı & Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 123 Lakap : Benim hiç lakap takanım olmadı, anne.
Karakter Bilgileri Statü : : Moderatör
| Konu: Silence. C.tesi Şub. 25, 2012 11:04 am | |
| | |
| | | Clarissa Diana LaPiere Poseidon Kızı
Mesaj Sayısı : 14 Lakap : Clary.
| Konu: Silence. C.tesi Şub. 25, 2012 6:33 pm | |
| Suyun sesi onu kendine getirmişti. Yalnız kalabildiği tek yer Kano Gölü’ydü. Gerçi orada da pek yalnız sayılmazdı, suda su perileri de vardı. Kampa geldiğinden beri tek arkadaşları onlardı. Gerçi bir psikopatı arkadaş olarak kim isterdi ki? Akıl hastanesinden kalan hatıraları hep rüyalarına giriyor, geçmişini unutturmuyordu. Oturmaktan kalça kemiği uyuşmuştu. Yaklaşık bir saattir oturuyordu. Acele etmeden ayağa kalkıp gerindi. Suya girmek için ayakkabılarını çıkarıp dizlerine kadar suya girdi. Suya girince zihnindeki tüm düşünceler yok oldu, içine bir rahatlama duygusu yerleşti. Elleriyle suyu şapırdatınca çıkan ses ortamı daha huzurlu kılıyordu. Tam kendini suya bırakacakken bir ses duydu: “Niye kendin boğmaya çalışıyorsun?” Arkasını hızla döndüğünde bir kız gördü. Kız çok güzeldi, yüzü bir meleğinkine benziyordu. En azından romanlarda böyle tanımlanıyordu. Kendini okumaya zorlayıp disleksiyi görmezden gelmeye çalışınca kitaptan böyle bir bölüm çıkarabilmişti. Üstüne yarım kollu bir gömlek giymişti, altına da uyumlu bir kot şort giymişti. Giyimine pek özen göstermiyor gibiydi, zaten ne giyse yakışacağa benziyordu. Kız gözlerini kısıp Clary’nin suya girdiği halde ıslanmamış pantolonuna baktı. Sonra gülümsedi. Kim olduğunu anlamış olmalıydı. Elini tanışmak istercesine öne uzatıp, “Ben Pandora, Afrodit kızıyım,” dedi.
| |
| | | Pandora Monica Chase Mod & Afrodit Kızı & Kulübe Lideri
Mesaj Sayısı : 123 Lakap : Benim hiç lakap takanım olmadı, anne.
Karakter Bilgileri Statü : : Moderatör
| Konu: Geri: Silence. Paz Şub. 26, 2012 5:36 pm | |
| Kalp atışlarım, içinde bulunduğum sıkıntılı durum sebebiyle gümbürderken motor nöronlarım hayatımda farklı birşeylerin olması için yalvarır duruma gelmişti. Can sıkıntısıyla kano gölüne doğru ilerlerken suyun usulca kıpırdadığını fark ettim. Adımlarımı hızlandırıp oraya vardığım anda, kendini suya bırakmaya çalışan bir kız gördüm. Gözleri, ışın kümesi altında pırıl pırılken, yüzü muhteşem bir şaşkınlık ifadesi barındırıyordu.
“Niye kendini boğmaya çalışıyorsun?”
Koca çenemi tutamamış, aklıma gelen ilk soruyu ona doğru yöneltmiştim. Rüzgarda bir kavgaya tutuşan saçları, onu daha güzel kılıyordu. CHB Miss Beatiful yarışmaları olsaydı, beni dahi geçebileceğinden korkarak ona doğru çekingen bir adım attım.
“Ben Pandora, Afrodit kızıyım,”
diyerek sözüme devam ettim. Sonunda, o da bana karşılık verme lütfunda bulundu. ''Merhaba.. Pandora. Ben de Clarissa, Poseidon kızı.''
Elimi ona uzatarak ayakları üzerinde doğrulmasına yardım ettim. ''Memnun oldum.'' diye fısıldadım sessizce, yüzüne yerleştirdiği masum tebessümüyle beni onayladı. Söylemek istediği birşey varmış gibi, gözlerini yumdu. ''Aslında, kendimi boğmaya çalışmıyordum. Ancak, emin ol, elimde olsa yapardım.''
Hangi psikopat böyle birşeyi yapardı? Gerçekten? Ah, yüce Olimpos.
Kendimi onu dinlemeye zorunda hissederek ''Anlat bakalım.'' dedim. Belki de iyi arkadaş olacaktık, kim bilir? | |
| | | Clarissa Diana LaPiere Poseidon Kızı
Mesaj Sayısı : 14 Lakap : Clary.
| Konu: Geri: Silence. Paz Şub. 26, 2012 6:32 pm | |
| ''Merhaba… Pandora. Ben de Clarissa, Poseidon kızı.'' Şaşkınlığını üzerinden attığında dudaklarından bu kelimeler dökülmüştü. Her ne kadar suskun biri olsa da kendini tanıtma saygınlığını yitirmemişti. Pandora elini aralarındaki boşluğa uzatarak kalkmasına yardımcı oldu. “Memnun oldum,” diye fısıldadı, sanki dediği duyulsun istemiyordu. Sonra Pandora’nın kendisi ne yaparken bulduğunu hatırladı, gözlerini yumdu. ''Aslında, kendimi boğmaya çalışmıyordum. Ancak, emin ol, elimde olsa yapardım.'' diye fısıldadı. Pandora’nın yüzünde garip bir ifade belirdi; sanki kaçmak istiyor gibiydi ama nezaketten yapamıyordu. Clary de o olsa öyle düşünürdü, hatta kaçıp giderdi. Hangi salak kendini boğmaya yeltenirdi ki? Tabii ki ben, diye geçirdi içinden Clary. ''Anlat bakalım.'' dedi. Clary tereddüt etti, anlatsa mı anlatmasa mı bilmiyordu. “Beni ele vermezsin, değil mi?” diye fısıldadı boğuk bir sesle. “Elbette vermem. Niye vereyim ki?” dedi Pandora şaşkınlıkla. Belli ki böyle bir şey demesini beklemiyordu. “Imm, annem beni yetimhaneye verdi, bana bakamayacağını söylüyordu,” dedi. Pandora ona güven verici bir biçimde baktı. “On beş yaşımda yetimhaneden kaçtım. Tabii ki peşime polisler düştü. Onlardan kaçmayı başardım, bir çiftlik evine yerleştim, terk edilmiş bir çiftlik evine. İki ay orada yaşadım, sonra polisler nerede yaşadığımı buldu, ben de Manhattan’da bir apartman dairesine taşındım, bir gün dikkat çekmemek için gittiğim okuldan döndüğümde bir not buldum…” Neredeyse ağlamak üzereydi. Gözlerinin kızardığını tahmin etti. “Notta Eğer kız kardeşinizi bir daha görmek istiyorsanız sokağın köşesindeki binada buluşalım diyordu. Orada bir depo vardı… Terk edilmiş bir depo,” Anılar zihnine doluştu. Sis, az ışık veren ampuller… Yanaklarını yaşların ıslattığını hissedebiliyordu. “Oraya gittim. Tıpkı bir sazan gibi. Ama kız kardeşim kaçırılmıştı! Anlıyor musun? Kız kardeşim melez değildi ama o benim kardeşimdi. Depo arkamdan kitlendi. Sonra önüme bir şey atıldı, bir beden, Nerissa’nın ölü bedeniydi. Ona işkence etmişlerdi! Sonra… Sonra bir adam geldi, en az benden iki yaş büyüktü. Gözüm dönmüştü, adamın konuşmasına izin dahi vermeden adamın boğazını kestim…” Sesi titremeye başlamıştı, omuzları hıçkırıklarla sarsılıyordu. “Bir insan öldürdüm, Pandora! Ben bir katilim.” dedi titrek bir sesle. “Suçumdan arınmamın tek bir yolu vardı: ölmek. Kendimi boğmaya çalıştım, hatta uçurumdan denize atladım ama ölmedim, ölemedim.” Bakışlarını kaldırarak Pandora’ya baktı. Kız ise elini Clary’nin omzuna koydu.
| |
| | | | Silence. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|