İçindeki güven, ona cesaret hissi veriyordu. Herşey karışık olsa da Isabella inanıyordu. İyi olacaktı. Tabii, şu uzun ve 'düzelecek' diye adlandırılan sersem nutuk dinlemek istemiyordu. Sevgilisinden ayrılmıştı ve bu ağlamayı gerektirirdi. Ama Bella'nın gözünden ufak bir damla bile süzülmüyordu. Soğukkanlıydı. En kötüsü içindeki içgüdüydü. Öldürme içgüdüsü. Korkularını aşmıştı ve bu onun için inanılmazdı. Eski anıları canlandı, gözünde. Şimdiyse Olimpos'daydı. Aklına annesinin ona küçükken okuduğu şiir geldi.
Duygularınla savaşma,
İnsan yapan onlardır,
Herkese güvenme,
Mühim olan arkadaştır.
Acaba şimşek çaktırabilir miyim? diye düşündü, Isabella. Sonra kendi kendine gülümsedi.
''Tanrı Zeus? ''